Teknolojinin hayatımıza hızla entegre olduğu günümüzde, çocukların ekranlarla olan etkileşimi giderek artıyor. Tabletler, akıllı telefonlar, televizyon ve bilgisayarlar, çocukların günlük rutinlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelirken, bu durumun beslenme alışkanlıkları üzerindeki etkileri ise endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Özellikle yemek sırasında ekran karşısında bulunmanın çocuk sağlığı ve gelişimi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler, ailelerin dikkatini çekmektedir. Bu yazıda, ekran karşısında yemek yemenin çocuklar üzerindeki etkileri bilimsel veriler ışığında ele alınacak, aynı zamanda ailelere yönelik pratik öneriler sunacağım.
Çocukların ekran karşısında yemek yemesi, özellikle 0-12 yaş grubunda, dikkat dağınıklığı, porsiyon kontrolünde zorluk, sağlıksız yeme alışkanlıkları ve sosyal iletişim eksikliği gibi pek çok sorunu beraberinde getirir. Ekranlar, çocukların yemeğe olan farkındalığını azaltarak, tokluk sinyallerinin algılanmasını zorlaştırır. Bu durumun sonucu olarak çocuklar ya aşırı yemeye ya da yetersiz beslenmeye yönelir.
Bir diğer önemli husus, ekranlar aracılığıyla çocuklara yönelik sunulan reklamların etkisidir. Özellikle televizyon ve dijital platformlarda yayımlanan sağlıksız yiyecek reklamları, çocukların tercihlerini şekillendirir ve yüksek kalorili, besin değeri düşük gıdaların tüketimini artırır. Bu reklamların izlenmesi, çocuklarda sağlıksız beslenme alışkanlıklarının oluşmasına zemin hazırlar.
Yemek sırasında ekran kullanımı, çocukların yemek yeme davranışlarını doğrudan etkiler. Normalde yemek yerken çocuklar, yiyeceğin tadına, kokusuna ve dokusuna odaklanarak yemeğin keyfini çıkarır ve doygunluk sinyallerini beyne iletir. Ancak ekran karşısında yemek yendiğinde, bu süreçler sekteye uğrar. Dikkatin başka bir uyaran üzerine yoğunlaşması, yemeğin farkındalığını azaltır ve doygunluk hissi gecikir ya da yanlış algılanır.
Bu mekanizma, özellikle obezite riskinin artmasında kritik rol oynar. Yapılan çalışmalar, ekran karşısında yemek yiyen çocukların daha fazla kalori tükettiğini ve daha yüksek beden kitle indeksine (BKİ) sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca, hızlı ve düşünmeden yeme eğilimi, sindirim sorunlarına ve metabolik rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir.
Yemek, yalnızca beslenme değil aynı zamanda aile üyeleri arasında sosyal bağların güçlendiği, iletişimin yoğunlaştığı bir zaman dilimidir. Özellikle çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde, birlikte geçirilen yemek saatlerinin önemi büyüktür. Ekranların yemek masasında varlığı, çocukların ebeveynleri ve kardeşleri ile doğrudan etkileşimini engeller.
Bu durum, çocuklarda özgüven gelişimini olumsuz etkileyebilir, duygusal bağların zayıflamasına neden olabilir. Aile içi sohbetlerin azalması, çocukların sosyal becerilerinin gelişimini yavaşlatırken, empati ve iletişim yeteneklerinin de zayıflamasına yol açabilir. Dolayısıyla, ekran karşısında yemek yemenin sadece fiziksel değil, psikososyal açıdan da olumsuz sonuçları vardır.
Ekran ışığının melatonin hormonunun salgılanmasını baskılaması, çocukların uyku kalitesinde bozulmaya yol açar. Yemek sonrası ekran kullanımı, sindirim sisteminin de düzgün çalışmasını engelleyerek hazımsızlık ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Özellikle akşam saatlerinde ekran karşısında yemek yemek, hem uyku hem sindirim kalitesi açısından risk oluşturur.
Çocukluk çağında başlayan obezite, yaşam boyu sürecek sağlık sorunlarının temelini oluşturur. Ekran karşısında yemek yeme alışkanlığı, fiziksel aktivitenin azalması, aşırı ve düzensiz beslenme gibi faktörlerle birleştiğinde obezite riskini önemli ölçüde artırır. Obezitenin beraberinde getirdiği tip 2 diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik rahatsızlıklar çocuklukta ve ilerleyen yaşlarda yaşam kalitesini düşürür.
Araştırmalar, günde iki saatten fazla ekran süresi olan çocuklarda obezite gelişme riskinin iki katına çıktığını göstermektedir. Bu da ekran kullanımının çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinin büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Ekran karşısında yemek yeme alışkanlığı, modern yaşamın getirdiği yaygın bir durum olmakla birlikte, çocukların sağlıklı gelişimi için mutlaka kontrol altına alınması gereken bir konudur. Bu alışkanlığı değiştirmek, ailelerin bilinçli çabaları ve uygun stratejilerle mümkün olabilir. İşte bu süreçte uygulanabilecek kapsamlı öneriler:
Yemek zamanlarının ekranlardan arındırılması, çocukların yemeğe odaklanmasını sağlamak için temel adımdır. Aileler;
Bu uygulama, çocukların yemeğin tadına varmasını, tokluk sinyallerini doğru algılamasını ve aileyle kaliteli zaman geçirmesini destekler. Başlangıçta zorlayıcı olabilir; ancak çocuklar alıştıkça yemeklerin daha keyifli hale geldiği görülecektir.
Yemek saatleri, aile üyelerinin bir araya geldiği, günün değerlendirilip sohbet edildiği, bağların kuvvetlendiği zamanlardır. Bu nedenle;
Bu yaklaşım, çocukların duygusal gelişimini desteklerken, ekranın dikkat dağıtıcı etkisini azaltır.
Amerikan Pediatri Akademisi gibi sağlık otoriteleri, 2 yaş üstü çocuklar için günde maksimum 1 saat ekran süresi önerir. Ebeveynler;
Ayrıca, ekran kullanımına alternatif etkinlikler sunmak, çocukların ilgisini teknoloji dışına kaydırmak için etkili bir yöntemdir.
Yemeğin sadece beslenme değil, aynı zamanda öğrenme ve keşif zamanı olduğu vurgulanmalıdır. Bu amaçla;
Bu tür yaklaşımlar, çocukların yemekle daha fazla ilgilenmesini ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının gelişmesini destekler.
Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını taklit ederek öğrenirler. Bu nedenle;
Pozitif rol modeller, çocukların davranışlarını şekillendirmede en etkili araçlardan biridir.
Bazen ekran karşısında yemek yeme alışkanlığı, sağlıksız atıştırmalık tüketimini artırır. Bunun önüne geçmek için;
Bu önlemler, besin kalitesinin korunmasına yardımcı olur.
Alışkanlıkların tamamen aniden değiştirilmesi zor olabileceği için;
Bu süreç, alışkanlıkların kalıcı ve sağlıklı bir şekilde değişmesini sağlar.
Ailelerin ve bakım verenlerin konu hakkında bilinçlenmesi önemlidir. Bu bağlamda;
Eğitim, hem çocukların hem de ailelerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını geliştirmesine katkı sağlar.
Bu öneriler bütüncül olarak uygulandığında, ekran karşısında yemek yeme alışkanlığı minimize edilir ve çocukların sağlıklı beslenme, sosyal iletişim ve gelişimleri desteklenmiş olur. Unutulmamalıdır ki, çocukların sağlıklı büyümesi ve gelişmesi, ailelerin bilinçli ve kararlı tutumu ile mümkün olacaktır.
Dyt.Melina Ezgi Tosun
Kaynak: bihaber.tr köşe yazarı Melina Ezgi Tosun
Türkiye ve dünya gündemindeki sıcak gelişmeleri okuyucularına tarafsız ulaştırmayı hizmet kabul eden haber platformu.