“Bir fincan kahve olmadan ders çalışamam.”
“Tatlı yemezsem dikkatimi toplayamıyorum.”
“Bütün gece sabaha kadar ders çalışacağım, bol bol enerji içeceği aldım.”
Bunlar sana da tanıdık geliyor mu? Özellikle sınav dönemlerinde, öğrencilerin ya da yoğun ders çalışan yetişkinlerin en sık dile getirdiği cümlelerden sadece birkaçı… Oysa beynimizi beslemek, kahveye ya da çikolataya teslim olmak değil; doğru besinlerle enerji ve konsantrasyonu sürdürebilmek demektir. Gelin, ders çalışırken nasıl beslenmemiz gerektiğini, araştırmaların ışığında birlikte inceleyelim.
Beynimizin yakıtı glikozdur. Yani, ders çalışırken beynin en çok ihtiyaç duyduğu şey, kan şekerinin dengeli kalmasıdır. Ancak burada bir yanılgıya düşmemek gerekir: Glikoz demek “şekerli yiyecekler” demek değildir. Rafine şeker, paketli bisküviler ya da enerji içecekleri kan şekerini hızla yükseltir ama ardından çok hızlı bir düşüş yaşatır. Bu da kısa süreli bir enerji patlamasının ardından yorgunluk, uyku hali ve dikkat dağınıklığı getirir.
İşte bu yüzden beynin glikoz ihtiyacını tam tahıllar, yulaf, bulgur, esmer ekmek, kurubaklagiller ve taze meyveler gibi kompleks karbonhidratlardan karşılamak gerekir. Bu besinler kan şekerini yavaş ve dengeli yükseltir, uzun süre tok tutar ve beyne düzenli enerji akışı sağlar.
Ders çalışırken sadece karbonhidrat değil, proteinler de hayati rol oynar. Çünkü proteinler aminoasitlerden oluşur ve bu aminoasitler beynin öğrenme ve hafızadan sorumlu kimyasallarının (örneğin dopamin, serotonin) yapımında görev alır.
Öğünlerinizde yumurta, yoğurt, süt, peynir, balık, tavuk, kırmızı et ve kurubaklagillere mutlaka yer verin. Örneğin, sabah kahvaltısında bir haşlanmış yumurta ve yanında tam tahıllı ekmek, gün boyu dikkat seviyenizi korumanıza yardımcı olur.
Beynimizin yaklaşık %60’ı yağlardan oluşur. Özellikle omega-3 yağ asitleri, öğrenme ve hafıza süreçlerinde kilit rol oynar. Yapılan araştırmalar, düzenli omega-3 tüketen öğrencilerin dikkat ve konsantrasyonunun daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Somon, sardalya, uskumru gibi yağlı balıklar; ceviz, keten tohumu ve chia tohumu bu açıdan çok değerlidir. Haftada en az 2 gün balık tüketmek ya da günlük ceviz-çiya tohumu eklemek, ders çalışırken zihinsel performansı destekler.
Yorgunluk, baş ağrısı, dalgınlık ve konsantrasyon bozukluğu… Çoğu zaman bunların nedeni “susuzluk”tur. Beynimizin %75’i sudur ve en ufak bir sıvı kaybı bile bilişsel performansı düşürür.
Ders çalışırken yanınızda mutlaka bir şişe su bulundurun. Çay ve kahve de sıvı alımına katkıda bulunsa da suyun yerini tutmaz. Ayrıca fazla kafein, çarpıntı ve huzursuzluk yaparak ders verimini düşürebilir. Ortalama bir öğrenci için günlük 1,5–2,5 litre su idealdir.
Uzun süre aç kalmak, kan şekerinde dalgalanmalara yol açar. Bu da ders çalışırken dikkatin çabuk dağılmasına neden olur. İşte bu noktada ara öğünlerin gücü devreye girer.
Beynin hafıza merkezini destekleyen omega-3 (ceviz) ile doğal enerji kaynağı glikozu (üzüm) birleştiren muhteşem ikili.
Probiyotik yoğurt bağırsak-beyin aksını desteklerken, yaban mersini antioksidanlarıyla hafızayı güçlendirir.
Kakao flavonoidleri dikkat süresini uzatır, fındık ise E vitaminiyle beyin hücrelerini korur. Ancak bitter çikolatanın %70 ve üzeri kakaolu olmasına dikkat!
Çiğ sebzeler beynin ihtiyacı olan lif ve vitaminleri sağlar, humustaki nohut ve tahin ise protein-mineral desteği sunar.
Kan şekerini dengeleyen yulaf ve tarçın, uzun süre tok kalmanızı sağlar. Süt ise protein ve kalsiyumla odaklanmaya destek olur.
Bu tür ara öğünleri ders çalışma aralarında küçük porsiyonlarla tüketmek, hem dikkati taze tutar hem de uzun saatler boyunca odaklanmayı sürdürmeye yardımcı olur.
Kahve ya da yeşil çay, ders çalışırken uyanık kalmaya yardımcı olabilir. Fakat fazla tüketildiğinde çarpıntı, uyku bozukluğu ve anksiyete yapar. Özellikle sınav dönemlerinde “geceyi sabaha bağlamak için” litrelerce kahve içmek, kısa vadede işe yarıyor gibi görünse de aslında öğrenme kapasitesini düşürür.
Kafeini dozunda almak gerekir: Günlük 1–2 fincan kahve ya da 2–3 bardak yeşil çay yeterlidir. Üstelik kafeini günün erken saatlerinde almak, uyku düzenini de bozmaz.
Ders çalışırken ani tatlı krizleri gelir. Bunun nedeni genellikle uzun süre aç kalmak ya da rafine karbonhidrat tüketmektir. Birdenbire gelen çikolata isteğini bastırmak için en iyi çözüm, doğal tatlı alternatiflerine yönelmektir.
Bu seçenekler hem tatlı ihtiyacını karşılar hem de kan şekerini dalgalandırmaz.
Ders çalışmak kadar uyumak da önemlidir. Çünkü öğrenilen bilgilerin pekişmesi uykuda gerçekleşir. Peki uyku beslenmeden bağımsız mı? Hayır.
Akşam çok ağır yemekler yediğinizde ya da yatmadan hemen önce kafein tükettiğinizde uyku kaliteniz düşer. Ayrıca aşırı şekerli gıdalar da gece uykusunu bölebilir. Bu nedenle ders çalışırken gece ara öğünü olarak süt veya yoğurt gibi hafif besinleri tercih edin.
Bilimsel çalışmalara bakıldığında, bazı besinlerin özellikle öğrenme, hafıza ve dikkat üzerinde olumlu etkileri olduğu görülüyor:
Bu besinleri günlük yaşamınıza dahil etmek, sadece ders başarısını değil genel zihinsel performansı da artırır.
Beyin sağlığı için sadece makro besinler (karbonhidrat, protein, yağ) değil, mikro besinler de kritik öneme sahiptir.
Ders çalışmak, sadece kitaplara gömülmekle değil, bedenimizi ve beynimizi doğru beslemekle mümkündür. Doğru besinlerle desteklenmiş bir öğrenci, saatlerce masada kalmak zorunda kalmadan çok daha verimli çalışabilir. Unutmayın, beyninize yaptığınız yatırım, geleceğinize yaptığınız yatırımdır.
Dyt. Melina Ezgi Tosun
Kaynak: Bihaber.TR köşe yazarı Melina Ezgi Tosun
Türkiye ve dünya gündemindeki sıcak gelişmeleri okuyucularına tarafsız ulaştırmayı hizmet kabul eden haber platformu.