“Anne, karnım yine ağrıyor.”
Bu cümleye yabancı olmayan ailelerdenseniz, çocuğunuzun yaşadığı bu sıkıntı büyük ihtimalle kabızlıkla ilgili olabilir. Gündelik yaşamın bir parçası gibi görünse de, çocuklarda kabızlık; büyümeyi, gelişmeyi, hatta duygusal dünyayı etkileyebilecek kadar önemli bir sağlık sorunudur. Bu yazıda, çocuklarda kabızlık nedenlerini, özellikle de lif eksikliğinin rolünü ve çözüm yollarını konuşacağız. Hem bilimsel hem de içten bir dille, ebeveynlerin bu konuda bilinçlenmesini amaçlıyoruz.
Kabızlık, tıbbi olarak dışkılama sıklığının haftada üçten az olması, dışkının sert ve kuru olması ya da dışkılama sırasında ağrı ve zorluk yaşanması olarak tanımlanır (National Institute for Health and Care Excellence, 2022).
Ancak çocuklarda bu tanı sadece dışkı sayısıyla sınırlı kalmaz. Örneğin:
kabızlığın belirtisi olabilir.
Kabızlık okul öncesi çocukların yaklaşık %10’unda görülürken, okul çağındaki çocuklarda bu oran %15’e kadar çıkabiliyor (Saps et al., 2019). Bu da demek oluyor ki neredeyse her 6 çocuktan biri bu sorunu yaşıyor.
Kabızlığın birçok sebebi olabilir ancak bu nedenlerin büyük kısmı fonksiyonel, yani yapısal bir bozukluktan değil yaşam tarzından kaynaklanır. En yaygın nedenler arasında:
bulunur.
Bu yazının ana konusu olan lif eksikliği, modern çocukluk çağının en sık karşılaşılan sorunlarından biridir. Fast food, işlenmiş atıştırmalıklar, hazır paketli gıdalar derken; çocukların günlük lif ihtiyacı çoğu zaman karşılanamıyor.
Lif, vücudumuzun sindiremediği ama bağırsak sağlığı için hayati rol oynayan bir karbonhidrat türüdür. İki türü vardır:
Yeterli lif tüketimi:
Amerikan Pediatri Akademisi’ne göre, çocukların günlük lif ihtiyacı “yaş + 5 gram” şeklinde hesaplanabilir. Örneğin 6 yaşındaki bir çocuk için yaklaşık 11 gram lif önerilir. Ancak yapılan çalışmalarda Türkiye’de bu değerin çok altında lif tüketildiği görülmektedir (TÜBİTAK, 2021).
Çocuklarda lif eksikliği; bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına, dışkının sertleşmesine ve su emiliminin artmasına neden olur. Sonuç? Çocuğun tuvalete gitme isteği azalır, çünkü dışkılama ağrılı hale gelir. Bu durum bir kısır döngüye dönüşür:
Ağrılı dışkılama → tuvaleti tutma → dışkının sertleşmesi → daha fazla ağrı → tekrar tutma.
Bu durumun uzun sürmesi, rektumun genişlemesine ve dışkı hissinin kaybolmasına yol açabilir. Hatta bazı çocuklar dışkı kaçırmaya başlar; bu durum aileler için ayrı bir kaygı sebebi olur.
Kabızlık yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da çocuğu etkiler. Tuvalete gitme korkusu, sosyal ortamlarda tuvalete çıkamama, utanç ve suçluluk gibi duygular gelişebilir. Özellikle okul çağındaki çocuklar, bu yüzden içe kapanabilir, ders başarısı bile etkilenebilir.
Ebeveynler olarak şunu unutmamalıyız:
Kabız bir çocuk tembel değildir. Canı yanıyor olabilir.
Ona bağırmak, zorlamak ya da cezalandırmak çözüm değil, sorunu büyütebilir.
Lif alımını artırırken çocuğun yaşına ve damak tadına uygun geçişler yapılmalı. Ani değişimler ters etki yaratabilir.
Yeterli su alımı lifin işe yaraması için şart. Renkli pipetler, çizgi film karakterli mataralar bu süreçte destek olabilir. Her öğünden sonra bir küçük bardak su içmeyi oyunlaştırabilirsiniz.
Bisiklet sürmek, yürüyüş yapmak, dans etmek bile bağırsakları uyarır. Günlük 30 dakikalık fiziksel aktivite bile fark yaratabilir.
Her gün aynı saatlerde (özellikle kahvaltı sonrası) tuvalete oturma alışkanlığı kazandırın. Bu alışkanlık, bağırsaklara düzenli sinyal göndermeye yardımcı olur.
Ayaklarının yere değdiği, rahat oturabildiği bir tuvalet taburesi edinmek bile dışkılama pozisyonunu kolaylaştırır. Tuvalet korkusu varsa yargılamadan, şefkatle yaklaşmak önemlidir.
Evde uygulanan çözümlere rağmen 2 haftadan uzun süren kabızlık varsa veya aşağıdaki belirtilerden biri görülüyorsa mutlaka bir uzmana danışılmalıdır:
Bazı durumlarda altta yatan yapısal veya metabolik bir hastalık olabilir. Bu nedenle uzun süreli kabızlık ihmal edilmemelidir.
Çoğu çocukta diyetle lif artırımı yeterlidir. Ancak bazı kronik vakalarda doktor kontrolünde çözünür lif içeren takviyeler kullanılabilir. Özellikle probiyotiklerle birlikte kullanılan lif takviyeleri, bağırsak florasını destekleyebilir. Yine de bu tür ürünler uzman önerisi olmadan verilmemelidir.
Kabızlık, çocuğunuzun sadece sindirimini değil, ruh halini, özgüvenini, hatta okul başarısını etkileyebilir. Bu yüzden tuvalet alışkanlıkları da tıpkı beslenme, uyku ve oyun gibi önemsenmelidir.
Çocuğunuza kabızlıkla baş etmesi için önce bir güven ortamı, sonra da doğru alışkanlıklar sunun. Lifli beslenme bir tercihten öte, bağırsakların sağlıklı çalışması için bir ihtiyaçtır.
Unutmayın; sağlıklı bir sindirim sistemi, çocuğunuzun büyümesinin görünmeyen kahramanıdır.
Dyt. Melina Ezgi Tosun
Kaynak: bihaber.tr köşe yazarı Melina Ezgi Tosun
Türkiye ve dünya gündemindeki sıcak gelişmeleri okuyucularına tarafsız ulaştırmayı hizmet kabul eden haber platformu.