Anne sütü üzerine konuşmak… öyle sıradan bir konu gibi gözükse de, aslında her damlasında bir annenin emeği, uykusuz geceleri, göğsündeki ağrılar, gözlerindeki sevgi ve kucağındaki şefkat gizlidir.
Anne sütü sadece bir gıda değil; bir annenin ruhudur, çocuğunun hayatına bıraktığı en büyük mirastır.
Bugün sizinle, bu mucizevi sıvının neden bu kadar kıymetli olduğunu, nasıl korunması gerektiğini ve emzirme sürecinde hem sizin hem de bebeğiniz için en konforlu yöntemleri konuşacağız. Ama bunu yaparken sadece bilimsel verilerle değil, biraz kalpten, biraz hayattan, biraz da annenin iç sesinden ilerleyelim istiyorum…
Önce şunu söyleyerek başlayayım: Her annenin sütü özeldir. İçeriği sadece biyolojik değil, aynı zamanda duygusaldır.
Doğumdan hemen sonra gelen kolostrum (ilk süt) altın değerindedir. Bu süt, bebeğin bağışıklık sistemine adeta “merhaba” der. İçinde yüksek miktarda antikorlar (özellikle IgA), büyüme faktörleri, probiyotik etkili canlı hücreler, laktoperoksidaz, lizozim gibi koruyucu enzimler vardır.
Kolostrumun ardından gelen geçiş sütü ve ardından olgun süt, bebeğinizin büyüme dönemine uygun şekilde içerik değiştirir. Düşünsenize, doğa bir annenin memesini bebeğin doğum haftasına, hastalık durumuna göre ayarlamış!
Bu yüzden prematüre bir bebek doğduğunda annenin sütü, onun bağışıklığını destekleyecek özel içeriklerle zenginleşir. İşte buna “biyolojik zeka” denir.
Peki anne sütü neden bu kadar değerli? Hadi gelin, bu eşsiz sıvının vücuttaki etkilerine birlikte bakalım:
Bazen hayat koşulları emzirmeye engel olabilir. İşe dönmek, dışarda olmak ya da hastanede kalmak gibi durumlarda süt sağmak ve saklamak devreye girer.
Ama unutmayın; bu da bir emzirmedir, bu da bir bağlılıktır.
Ortam | Saklama Süresi |
Oda sıcaklığı (25°C) | 3-4 saat |
Buzdolabı (0-4°C) | 3 gün |
Derin dondurucu (-18°C) | 6 ay (ideal), en fazla 12 ay |
Ve lütfen… sütünüz azsa üzülmeyin. Miktar değil; temas ve bağ önemlidir.
Bir annenin en büyük yükü bazen sütünün yetip yetmediği konusundaki kaygısıdır.
Ama inanın, süt miktarından çok annenin ruh hali belirleyicidir.
Sütünüzün artması için en etkili şey: kendinize şefkat göstermek. Bol sıvı, yeterli uyku, destekleyici bir çevre ve en önemlisi de kaygıdan uzak bir zihin.
Unutmayın: Sadece göğsünüzden değil, bakışınızdan, dokunuşunuzdan ve varlığınızdan da besleniyor o küçük beden.
Bu yazının sonunda sana şunu söylemek istiyorum:
Ne kadar süt ürettiğin değil, ne kadar dokunduğun, sabırla emzirdiğin, şefkatle beklediğin önemli.
Bebeğin sadece karnını değil, kalbini doyurduğun sürece sen zaten mükemmel bir annesin.
Ve unutma, her gün göğsünden bir damla süt değil, bir damla hayat akıyor…
Sevgili Anne,
Bu yolculuk bazen uykusuz geceler, bazen gözyaşlarıyla dolu anlar, bazen de minicik bir gülümsemeyle umut dolan kalbin demek.
Bedenin yorulabilir, zihnin kaygılanabilir… ama unutma ki sen her gün yeniden var ediyorsun bir hayatı.
Her damla sütünle sadece doyurmuyorsun, güven veriyor, şefkatle sarıyor, bağ kuruyorsun.
Yeterince iyi miyim diye düşündüğün her anda, bil ki zaten yeterince sevgili, güçlü ve özelsin.
Kendine karşı nazik ol. Dinlenmeye, destek almaya, hissetmeye hakkın var.
Sen yalnız değilsin. Ve bu süreçte attığın her adım, küçücük bir bedende büyük bir sevgiyle karşılık buluyor.
Sen harikasın. Şimdi derin bir nefes al ve içindeki güce sarıl.
Dyt. Melina Ezgi Tosun
Kaynak: Bi’haber.TR köşe yazarı Melina Ezgi Tosun
Türkiye ve dünya gündemindeki sıcak gelişmeleri okuyucularına tarafsız ulaştırmayı hizmet kabul eden haber platformu.