Spor salonlarında çok sık karşılaştığım bir sahne vardır: Shaker’ını elinde tutan bir sporcuya “İçinde ne var?” diye sorarım, çoğu zaman aynı cevabı duyarım:
“BCAA hocam, kas yapsın diye.”
Spor eğitmeni ve diyetisyen olarak yıllardır bu sorunun etrafında dönen pek çok yanlış bilgiye şahit oluyorum. Çünkü BCAA ne mucize bir takviyedir ne de tamamen gereksizdir. Doğru şekilde kullanılırsa anlamlı olabilir; yanlış yerde kullanılırsa sağlık ve para kaybıdır. Bu nedenle, bir takviyeyi neden aldığını bilmek, yanlış bir antrenman programı kadar tehlikeli yanlışlardan korur. Son yıllarda popülerliği artan BCAA da tam olarak böyle bir ürün.
Bu yazıda BCAA’nın ne olduğunu, nasıl çalıştığını, kimler için gerekli olup kimler için tamamen gereksiz olduğunu bilimsel araştırmalar ışığında, sade ve anlaşılır bir dille anlatacağım.
BCAA, üç temel amino asitten oluşur:
“Esansiyel” amino asit olarak geçerler. Yani vücudumuz bunları kendi başına üretemez; mutlaka besinlerden almamız gerekir.
Bu üç amino asidin en çok konuşulanı leucine’dir. Çünkü leucine, kas yapım sürecini tetikleyen mTOR yolunu aktif hâle getiren anahtar görevi görür. Yani kas hücresine “Şimdi tamir ol ve güçlen” diyen sinyal leucine sayesinde başlar.
Ancak burada önemli bir detay var:
Leucine ne kadar güçlü olursa olsun, tek başına yeterli değildir.
Kas inşa etmek için tüm esansiyel amino asitlerin bir arada olması gerekir. Bu yüzden whey proteini gibi tam amino asit profiline sahip kaynaklar çoğu zaman BCAA’dan daha etkilidir.
Piyasada BCAA farklı formlarda bulunur:
Ayrıca ürünlerde amino asit oranları da farklılık gösterir. En sık karşılaşılan oran:
2:1:1 → leucine:isoleucine:valine
Bazı markalar daha “yüksek leucine” oranları sunar (4:1:1 veya 8:1:1 gibi). Ancak bilimsel çalışmalar, klasik 2:1:1 oranının hem ekonomik hem de işlevsel açıdan en makul seçenek olduğunu gösteriyor.
BCAA’ların her birinin kendine özgü görevleri vardır:
Fakat önemli bir nokta:
BCAA kas onarımını tek başına tamamlayamaz.
Tamir süreci için diğer esansiyel amino asitlere de ihtiyaç vardır. Bu nedenle tam protein kaynakları, izole BCAA’dan genelde daha iyi sonuç verir.
BCAA üzerine yıllardır çok sayıda araştırma yapıldı. Genel sonuçları sade bir dille özetleyelim:
1) Kas protein sentezi (MPS)
Bazı çalışmalar BCAA’nın MPS’yi kısa süreli artırabildiğini gösteriyor.
Fakat daha kapsamlı incelemeler şunu söylüyor:
BCAA tek başına, tam bir protein kaynağı kadar etkili değil.
Örneğin Wolfe’un 2017’deki çalışması, BCAA’nın MPS’yi sınırlı ve eksik şekilde uyardığını vurguluyor.
2) Kas ağrısı (DOMS) ve toparlanma
Bazı meta-analizler, BCAA desteğinin:
gösteriyor. Ancak etki gücü kişiden kişiye ve antrenman tipine göre çok değişiyor.
Yani DOMS azalabilir ama garanti değil.
3) Performans ve dayanıklılık
Dayanıklılığı artırdığına dair güçlü kanıtlar yok.
Bazı çalışmalar yorgunluğu geciktirebildiğini söylüyor ama sonuçlar tutarsız.
4) Metabolik sağlık
Bazı çalışmalar, kandaki yüksek BCAA düzeylerinin insülin direnciyle ilişkili olabileceğini buldu. Bu, takviyenin zararlı olduğu anlamına gelmez; ancak gereksiz yüksek dozlardan kaçınmak mantıklıdır.
BCAA kullanmayı düşünebilecek gruplar:
Kullanması gereksiz olanlar:
Dikkat etmesi gerekenler:
Bu kişiler mutlaka doktora ve diyetisyene danışmalı! Kendi başına veya spor salonu çalışanlarının tavsiyesi ile başlanmamalı. Hiç bir takviyeye.
Bilimsel çalışmalarda BCAA şu zamanlarda denenmiş:
Ancak gerçek şu:
Antrenman sonrası tam bir protein kaynağı (ör. whey) çok daha iyi bir seçenek.
Yine de BCAA kullanılacaksa:
BCAA doğal olarak pek çok besinde vardır. En zengin kaynaklar:
Bu listeye bakınca neden pek çok kişinin BCAA’ya ihtiyaç duymadığını anlamak kolay:
Dengeli bir beslenme, zaten bol miktarda BCAA sağlar.
Genelde güvenlidir. Ancak yüksek dozda veya gereksiz kullanımda şu durumlar görülmüştür:
Ayrıca metabolik sağlıkla ilgili araştırmalar nedeniyle uzun süreli yüksek dozlar önerilmez.
BCAA popüler olduğu için çok konuşuluyor; ancak gerçek bilimsel tablo şöyle:
Özetle:
Önce beslenme, sonra antrenman, en son gerekirse supplement.
Dyt. Melina Ezgi Tosun
Kaynak: Bihaber.TR köşe yazarı Melina Ezgi Tosun

Türkiye ve dünya gündemindeki sıcak gelişmeleri okuyucularına tarafsız ulaştırmayı hizmet kabul eden haber platformu.